6 Temmuz 2007 Cuma

AKP´nin operasyon oyunu

Erdoğan ve Gül ikilisi, milleti kandıracak başka bir şey kalmayınca her fırsatta, sınır ötesi harekattan bahsetmeye başladılar

Erdoğan ve Gül ikilisi, milleti kandıracak başka bir şey kalmayınca her fırsatta, sınır ötesi harekattan bahsetmeye başladılar.

AKP hükümetinin başları Erdoğan ile Gül, Asker ve şehitleri kullanarak milleti kandırmaya çalışıyorlar. Milleti bir sınır ötesi harekat yapılacağına inandırabilmek için her yolu deniyorlar. Ancak, birinin söylediğini, diğeri yalanlıyor. Bu tutarsızlık ve çelişkiler teröristleri daha da azdırıp cesaretlendirirken, Türk askerinin işini daha da zorlaştırıyor.

Sınırlı bir operasyonun gündeme gelebileceği anlaşılıyor। Ancak, çok geç kalınmıştır. Kandil dağının boşaltıldığı, operasyon yapılsa bile kimsenin bulunamayacağını artık sokaktaki çocuklar bile biliyor. Nitekim, teslim olan teröristlerin yaptıkları açıklamalar da bunu gösteriyor. Asker ve şehitler seçim malzemesi yapılmaktadır. Bu saatten sonra Türk milleti bu oyunlara kanmaz.

Seçim kampanyaları, AKP'nin gerçek yüzünü bütün çıplaklığı ile ortaya çıkarmıştır. Yalan ve talanlar belgelenmiş ve AKP Türk milleti önünde çok zor durumlara düşmeye başlamıştır. Bu durumdan utanıp, sıkılmaları gerekirken, yalanın yeni versiyonlarını devreye sokarak, milleti kandırmaya ve zaman kazanmaya çalışıyorlar. O kadar sıkıştı, o kadar telaşa düştüler ki, Türk askerini ve şehit kanını bile oyunlarına alet ediyorlar. Milleti bir sınır ötesi harekat yapılacağına inandırabilmek için her yolu deniyorlar. Ancak, birinin söylediğini, diğeri yalanlıyor. Bu tutarsızlık ve çelişkiler teröristleri daha da azdırıp cesaretlendirirken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarında da ifadesini bulduğu gibi Türk askerinin işini daha da zorlaştırıyor.

Bay Gül'ün telaşı

Bay Tayyip ve Bay Gül ikilisi, milleti kandıracak başka bir şey kalmayınca her fırsatta, sınır ötesi harekattan bahsetmeye başladılar. Bay Gül, son olarak bir televizyon kanalına şu açıklamaları yaptı: Bizim Irak topraklarında bir gözümüz yok. Hedefimiz terör örgütünün etkisizleştirilmesi. Bunun için de ne gerekiyorsa, bunları yapmaktan asla geri kalmayacağız. Eğer onlar yarın girmemiz gerekir derse, yarın da gireriz. ABD zırhlı araçlarının PKK'ya silah götürdüğü iddiası doğruysa, bu müthiş bir şeydir.

Doğru yanlış birbirine karıştı

Bu açıklamalar AKP hükümetinin ne kadar şaşkın, ne kadar telaşlı, ne kadar perişan ve ne kadar kendini kaybetmiş olduğunun ispatıdır. Herşeyden önce açıklamayı yapan Gül olunca, bir defa değil bin defa düşünmek gerekmektedir. Çünkü, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak imkansızdır. Bugün "doğru" dediklerine yarın "yanlış", yarın "söyledik" dediklerine, bir gün sonra "öyle bir şey yok" diyebilirler. Bunun yüzlerce örneğine şahit olduk. Bay Tayyip Ofer'le kapalı kapılar arkasında görüşmediğini söyledi. Bir gün geçtikten sonra görüştüğünü itiraf etmek zorunda kaldı. Bay Gül, Bay Tayyip'in şehide kelle, teröriste sayın diyen konuşmasını yalanladı. Ancak, gerçek Bay Tayyip'in sesinden ortaya çıktı. Daha birkaç gün önce Deniz Baykal'ın belgesiyle açıkladığı ve 1 milyar dolar karşılığında Kuzey Irak'a operasyon yapılmayacağı yönünde garanti verildiği, yine Bay Gül tarafından yalanlandı. Ancak aradan daha bir gün geçmeden, bu iddianın doğru olduğunu yine kendileri itiraf ettiler. Bu gerçekler orta yerde dururken, bunların bundan sonra söylediklerinin doğru olduğuna nasıl inanacağız?

Daha ne olması gerekiyor?

En iddialı, en açık sözleri bile kendi içinde çelişkiler ve tutarsızlıklar taşıyor. Herşeyden önce, şu soruyu soralım; Terör örgütünün etkisizleştirilmesi için ne gerektiğini hala bilmiyor musunuz? Genelkurmay Başkanı ne gerektiğini kaç defa açıkladı? Hala anlamadınız mı? Hainler durmadan saldırıyor. Anadolu'nun her yanına her gün şehit cenazesi taşınıyor. Barzani her dakika tehditler savuruyor. İşbirlikçiler daha arsızlaşıyor ve Türkiye hızla bir bölünmeye doğru gidiyor. Daha ne olması gerekiyor Bay Gül?

Kaç yarın geçti?

Yarın denilirse, yarın bile gireceklermiş! Birden bire aslan kesildiler. Hemen girilmesi gerektiğini Genelkurmay Başkanı 12 Nisan'da söyledi Bay Gül. Aradan kaç tane yarın geçti, sen hesap et. Buna rağmen bırakın girmeyi Bay Tayyip çıkıp, "içerdeki 3 bin 500 teröristi hallettik mi ki, dışarıdaki 500 teröriste sıra gelsin" diyerek, oraya asla operasyon yapılmayacağı garantisi vermedi mi? Şimdi ne oldu da birden bire coştunuz? Bay Tayyip Cumhurbaşkanı ile görüşüp, hava basıyor? Siz açıklamalar yaparak milleti galeyana getiriyorsunuz?

Asker üzerinden seçim hesabı

Ne olduğunu söyleyelim. Seçim meydanlarında söyleyecek yalanınız kalmadı. Sermayeyi tükettiniz. Hızla eriyip yok oluyorsunuz. Birşeyler yapmak gerektiğine karar verdiniz. Askerin ve şehidin üzerinden hesaplar yapmaya başladınız. Bir operasyon oyunu ile milleti kandırabileceğinizi düşünüyorsunuz. Siz kapsamlı bir operasyon yapmazsınız Bay Gül. En azından kendi iradenizle yapamazsınız. Çünkü, iradeniz sizin değil, BOP'un elinde. Yani Bush'un elinde. Milleti kandırabilmeniz için size geçici bir izin çıkabilir. Sınırlı bir operasyonun gündeme gelebileceği anlaşılıyor. Ancak, bu sizi kurtarmaya yetmeyecektir Bay Gül. Çünkü, artık atı alan Üsküdar'ı geçmiştir. Kandil dağının boşaltıldığı, operasyon yapılsa bile kimsenin bulunamayacağını artık sokaktaki çocuklar bile biliyor. Nitekim, teslim olan teröristlerin yaptıkları açıklamalar da bunu gösteriyor. Siz, kapsamlı ve derinliği olan bir operasyon yapamazsınız. Yine teröristlerin itirafları bunu belgelemiştir. Sizin teslim olduğunuz, izin istediğiniz yerler, zırhlı araçlarla PKK'ya silah taşıyorlar. Yıllardır bilinen bu gerçeği, hala "bu doğruysa müthiş birşeydir" gibi ne anlama geldiği anlaşılamayan sözlerle geçiştiriyorsunuz. Bu doğru Bay Gül. Bunun doğru olduğunu daha önce Genelkurmay Başkanlığı yapmış isimler belgeleriyle açıkladılar. Daha sonra bunu doğrulayan bir çok gelişme yaşandı. Tıpkı operasyon oyalaması gibi, bu gelişmeyi de laf salatalarıyla geçiştiriyorsunuz.

Bu oyun tutmaz

Oyununuz ortaya çıkmıştır. Milleti kandırabilmek için ABD'nin de yardım ve onayı ile boşaltılmış yerlere göstermelik bir harekat yaparak, ne kadar kahraman olduğunuzu göstermeye çalışabileceğiniz anlaşılıyor. Askeri ve şehitleri seçim malzemesi yapacaksınız. Bu saatten sonra Türk milleti bu oyunlara kanmaz Bay Gül. Siz mazeretlisiniz ve inandırıcılığınızı kaybettiniz. 23 Temmuz'da, teslim olmamış, iradesini Türk milletinden alan, Türk milletiyle kucaklaşan bir hükümet gelir ve bu belayı kısa sürede def eder. Teslimiyetinizin, bu teslimiyet sebebiyle akan kanın, akan göz yaşının ve şehitlerin hesabını da sizden sorar.


4 Temmuz 2007 Çarşamba

Barış AKARSU'yu Kaybettik.

Bodrum’da geçen cuma günü iki kız arkadaşının öldüğü kazada ağır yaralanarak Bodrum Özel Hastanesi’nde tedavi altına alınan Barış Akarsu, dün saat 21.00 sıralarında 28 yaşında hayata veda etti. 5 gündür ölümle pençeleşen Barış Akarsu’nun kalbinin durması sonucu hayatını kaybettiği açıklandı.

ÖZEL Bodrum Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Servetli ve Başhekim Dr. Bedrettin Ulusoy, saat 23.15’te hastane önünde ortak bir açıklama yaparak acı haberi verdi. Doktorlar "Maalesef sanatçı Barış Akarsu’yu kaybettik. Yaptığımız tıbbi müdahaleler yeterli olmadı" dediler. Dr. Abdullah Servet, şunları söyledi: "Maalesef bu gece (dün gece) saat 21.00’e doğru Barış Akarsu’nun kalbi durdu ve kalbi yeniden çalıştıramadık. Beklenen bir olay, sonunda böyle bir olay olabileceğini öngörmüştük. Bu 3 gün önce olabilirdi, 3 gün sonra olabilirdi. Maalesef bu akşam meydana geldi. İkinci defa kalbi çalıştıramadık ve Barış’ı kaybettik."

Dr. Abdullah Servet’in Barış Aksu’nun hayatını kaybettiğini açıklamasının ardından sanatçının rol arkadaşı Merve Sevi ve 4 hayranı baygınlık geçirerek acil servise kaldırıldı. Bu sırada hastanenin tüm giriş ve çıkışları basın mensuplarına kapatıldı. Saatlerdir sanatçının sağlık durumuyla ilgili müjdeli bir haber bekleyen 2 bin hayranı gözyaşlarına boğuldu। Hastane bahçesinden çığlıklar yükseldi. Barış Akarsu’nun genç yaşta hayatını kaybetmesi tüm yurtta da üzüntüyle karşılandı. Geçirdiği trafik kazanın ardından solunum ve kalp fonksiyonları duran Akarsu, Özel Bodrum Hastanesi’nde yeniden hayata döndürülmesinden sonra iyi haber bekleyen milyonlarca insan büyük üzüntüye boğuldu. Genç sanatçının cenazesi bu sabah uçakla İstanbul’a getirilecek.


Ruhi Su ve Cem Karaca hayranıydı

Barış Akarsu 29 Haziran 1979’da Zonguldak’ta doğdu. Çocukluğu Amasra’da geçti. Ruhi Su ve Cem Karaca hayranı olan genç sanatçı üç yıl önce düzenlenen Akademi Türkiye yarışmasıyla tanındı. Ocak 2005’te ilk albümünü piyasaya çıkardı. ’Yalancı Yarim’ dizisinde kamera karşısına geçerek oyunculuktaki yeteneğini ile de gönüllerde taht kurdu. İkinci albümünün hazırlıkları için yoğun bir şekilde çalışıyordu.

Barış Akarsu'nun kaza öncesi son Fotoğrafları

Barış Akarsu’nun, olay anından önceki son fotoğraflarını gurbetçi hayranları Hakan ve Zuhal Büyüktunca çifti çekti


Neşeli görünüyor

MUĞLA’NIN Bodrum İlçesi’nde geçtiğimiz Cuma geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veren sanatçı Barış Akarsu’nun neşeli biçimde poz verdiği son görüntülerini, Almanya’dan tatile gelen gurbetçi ailenin çektiği ortaya çıktı.

Profesör umut verdi

İSTANBUL Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla İdrisoğlu, sanatçının sağlık durumuyla ilgili olarak, “Akarsu’nun sağlık durumunda bir değişiklik göremediğini kaydetti ve ekledi: Hastanın genç olması her şeyi değiştirebilir”.

1 Temmuz 2007 Pazar

Barış Akarsu’nun hayati tehlikesi sürüyor



Muğla’nın Bodrum ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 2 kişi öldü. Kazada, bir şarkı yarışması ile adını duyuran şarkıcı Barış Akarsu da ağır yaralandı.


MUĞLA - Bodrum-Torba karayolu kavşağında meydana gelen trafik kazasında bir televizyon dizisi çekimleri için Bodrum’da bulunan Rock müziği sanatçısı Barış Akarsu ve iki arkadaşının bulunduğu otomobil, bir kamyonla çarpıştı







Kazada, otomobilde bulunan Zeynep Koçak ve Nalan Kahraman hayatını kaybetti। Ağır yaralanan geçirdiği ameliyatın ardından yoğun bakıma kaldırılan Barış Akarsu’nun sağlık durumu ise ciddiyetini koruyor.Kafatasında ve köprücük kemiğinde kırıklar oluşan Barış Akarsu’un beyninde ödem oluştuğu belirtildi.Barış Akarsu’nun tedavisinin yapıldığı Özel Bodrum Hastanesi Başhekim Bedrettin Ulusoy, Akarsu’nun hastanelerine getirildiğinde solunum ve kalp fonksiyonlarının durduğunu belirterek “Acil serviste yapılan müdahalenin ardından kalp ve solunum fonksiyonları geri döndü” dedi.




Kazada, otomobilde bulunan Nalan Kahraman ve Zeynep Koçak hayatını kaybetti.
Beyin Cerrahı Abdullah Servet ise Akarsu’nun beyninde meydana gelen geniş ödemde herhangi bir gerileme olmadığını söyledi। Servet, “Ödem önleyici tedaviye devam ediyoruz. Şu an Akarsu’nun ameliyata alınması söz konusu değil” dedi.Dr. Servet, kaza sırasında Akarsu’nun alkollü olup olmadığı konusunda ise incelemenin devam ettiğini kaydetti.


Kazadan sonra gözaltına alınan kamyon şoförü ise adliyeye sevkedildi. Şoför Halil İbrahim Çetin, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.Çetin’in, “İzmir’den gelip Bodrum’a gidiyordum. Kavşağa yavaşlayarak girmeme, selektör yapıp korna çalmama rağmen Torba tarafından gelen araç aniden kavşağa girdi. Ne fren yapmaya ne de yönümü değiştirme fırsatım oldu. Sürücünün kavşağa bakmadan hızla gireceğini tahmin edemedim. Çok üzgünüm” dedği öğrenildi.